İçindekiler
Çocukluk Travmasını Anlamak
Çocukluk çağı travması, duygusal, fiziksel veya cinsel istismar, ihmal, ebeveyn kaybı veya aile içi şiddete tanık olmayı içerir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC) göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde her yedi çocuktan biri geçtiğimiz yıl istismar ya da ihmal yaşadı. Bu travmatik olayların etkileri yetişkinliğe kadar uzanarak duygusal düzenleme, benlik saygısı ve ilişkileri etkiler.
CDC ve Kaiser Permanente tarafından gerçekleştirilen önemli bir çalışma olan Olumsuz Çocukluk Deneyimleri (ACE) Çalışması, erken dönemdeki travmaların yetişkin sağlığı üzerindeki geniş kapsamlı etkilerini vurgulamıştır. Bu çalışma, bir bireyin deneyimlediği ACE sayısı arttıkça, çeşitli sağlık sorunları, özellikle mental bozukluklar ve davranışsal problemler için daha yüksek risk taşıdığını ortaya koymuştur.
Erteleme: Geciktirilmiş Eylemin Ötesi
Çoğunlukla, olumsuz sonuçların tahmin edilmesine rağmen, amaçlanan görevlerin gönüllü olarak geciktirilmesi olarak tanımlanan erteleme, kronik olarak yetişkinlerin yaklaşık %15–20’sini etkiler (Steel, 2007). Genellikle zaman yönetimi kusuru olarak yanlış etiketlense de, erteleme daha derin duygusal ve psikolojik sorunları örtbas edebilir.
Temporal Motivasyon Teorisi gibi teoriler, ertelemeyi dürtüsellik ve tatminin ertelenmesiyle ilişkilendirir. Ancak bu teoriler, çocukluk çağı travmaları gibi geçmiş deneyimlerle ilişkili duygusal kökenleri sıklıkla gözden kaçırır.
Duygusal Bağlantı: Travma ve Erteleme
Duygu Düzenleme ve Kaçınma
Çocukluk çağı travması, bir kişinin duyguları düzenleme becerisini ciddi şekilde etkileyebilir. Biçimlendirici yıllarda yaşanan travmatik deneyimler, stres duyarlılığını artırabilir ve duygusal yönetimi bozabilir. Erteleyiciler için, bu durum görev kaçınmasına yol açar. Olumsuz duygular veya olası başarısızlıkla ilişkili görevler göz korkutucu hale gelir, gecikmelere veya tamamen kaçınmaya neden olur.
Davranış Terapisi ve Deneysel Psikiyatri Dergisi‘nde 2014 yılında yapılan bir çalışma, çocukluk çağı travma geçmişi olanların daha yüksek duygu düzensizliği gösterdiklerini ve bunun artan erteleme ile yakından ilişkili olduğunu buldu. Kaçınma, bu görevlerin tetiklediği rahatsız edici duygulardan geçici bir rahatlama haline gelir.
Kendilik Değeri ve Başarısızlık Korkusu
Travmatik çocuklar sık sık çevrelerinden aldıkları mesajları içselleştirerek değersizlik veya yetersizlik duyguları geliştirirler. Bu kendinden şüpheler yetişkinliğe kadar büyüyerek, yetersizlik ve başarısızlık korkuları ile eylemi engelleyebilir. Erteleme, başarısızlık sonucunda beklenen utanç veya hayal kırıklığına karşı bir savunma mekanizması haline gelir.
Araştırmalar, düşük benlik saygısını ertelemenin önemli bir öncülü olarak tanımlamıştır (Ferrari et al., 1995), başarısızlık korkusunun, kişinin algılanan yetersizlikleriyle yüzleşmeden kaçınmak için görev gecikmelerini teşvik ettiğini göstermiştir.
Mükemmeliyetçilik ve Kontrol
İlginçtir ki, travmatik geçmişi olan birçok erteleyici mükemmeliyetçilik sergiler. Bu özellik, travma sırasında kaybedilen kontrol izlenimini yeniden kazanma çabası olarak hareket eder. Ancak mükemmelliğe yönelik çaba, sıklıkla ulaşılamaz derecede yüksek standartlar belirleyerek, başarısız olma korkusunu besler ve bu da potansiyel başarısızlıktan kaçınmak için ertelemeyi körükler.
Danışmanlık Psikolojisi Dergisi‘nde 2013 yılında yapılan bir çalışma, hata yapma korkusuyla yönlendirilen mükemmeliyetçilerin, özellikle ertelemeye yatkın olduklarını vurgulamıştır.
Fiziksel ve Bilişsel Etkiler
Beyin Fonksiyonu ve Gelişim
Çocukluk çağı travması, beyin gelişimi üzerinde iz bırakabilir. Kronik stres, özellikle karar verme, dürtü kontrolü ve organizasyon gibi, ertelemeyi aşmak için gerekli becerilerde değişiklik yapan beyin yapısını değiştirir.
Nörogörüntüleme çalışmaları, travma geçmişi olan bireylerin, ödül sisteminde modifiye edilmiş beyin aktivitesi sergilediklerini ve motivasyon ve görev başlatmada zorluk yaşadıklarını göstermiştir (Teicher et al., 2016).
Hafıza ve Konsantrasyon
Travma, hafıza ve konsantrasyonu etkileyerek dolaylı olarak ertelemeyi etkiler. Travma yaşamış bireyler dikkat ve hafıza ile mücadele edebilirler, bu da görevlerde odaklarını korumayı zorlaştırır. Sonuç olarak, zihinsel yorgunluk ertelemeyi teşvik eder, çünkü bireyler görevlerin tamamlanması için gereken bilişsel kaynakları harekete geçirmek için zorlanırlar.
Nöropsikoloji (2013) alanında yapılan bir araştırma, çocukluk çağı istismarı geçmişi olan yetişkinlerin, dikkat ve belleği içeren bilişsel görevlerde düşük performans gösterdiklerini ve erteleme döngülerine katkıda bulunduklarını öne sürmüştür.
Döngüyü Kırmak: Travmayı İyileştirme ve Ertelemeye Yönelme
Terapi ve Danışmanlık
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) ve Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) gibi yaklaşımlar fayda sağlar. CBT, kendilik değeri ve başarısızlıkla ilgili olumsuz düşünceleri yeniden çerçevelerken, EMDR travmatik anıları ele alır, duygusal yüklerini azaltır.
Anksiyete Bozuklukları Dergisi (2010) çalışmasında, duygusal düzenlemeyi geliştirirken bilişsel çarpıtmaları ele alarak CBT’nin ertelemeyi azalttığını gösterdi.
Farkındalık ve Duygu Düzenleme
Farkındalık uygulamaları, duygusal düzenlemeyi ve farkındalığı artırarak, ertelemeyi yönlendiren duygusal kaçınmayı engelleyebilir. Meditasyon ve derin nefes alma gibi teknikler, bireylerin görevleri sükunetle ele almasına olanak tanır.
Kişilik ve Bireysel Farklılıklar (2015) konusundaki araştırma, dikkati ve duygusal kontrolü artırarak farkındalığın ertelemeyi azalttığını belirtti.
Hedef Belirleme ve Zaman Yönetimi
Duygusal çalışma kritik önemdeyken, pratik stratejiler de önemli bir rol oynar. Görevleri daha küçük adımlara bölmek, son tarih belirlemek ve organizasyon araçlarını kullanmak, yapı ve hesap verebilirlik sağlayarak ertelemeye karşı koyabilir.
Uygulamalı Psikoloji Dergisi (2011) çalışmasında, netlik ve yapının motivasyon ve odaklanmayı artırdığı için hedef belirlemenin ertelemeyi azalttığını bildirdi.
Sosyal Desteğin Rolü
Destekleyici Bir Ortam Yaratma
Ertelemeyi aşmak ve travmayı iyileştirmek genellikle güçlü bir sosyal ağdan destek gerektirir. Arkadaşlar, aile ve destek grupları cesaret ve hesap verebilirlik sunar. Benzer zorluklarla karşılaşanlarla deneyimleri paylaşmak, izolasyon duygularını hafifletebilir.
Destekleyici bir ortam oluşturmak, açık iletişim ve kabulü içerir. Zihinsel sağlık ve travma hakkında açık konuşmaları teşvik etmek, bu sorunları damgalamamak ve iyileşmeye yardımcı olabilir. Destekleyici ilişkiler, duygusal yüklere karşı stres azaltıcı olarak işlev görür ve bireylerin hedeflere odaklanmasına olanak tanır.
Sonuç
Erteleme, birçok kişi için bir rahatsızlıktan daha fazlasıdır—özellikle çocukluk çağı travmaları ile derinden bağlantılı karmaşık bir davranıştır. Bu bağlantıyı anlayarak, bireyler üretkenliği engelleyen duygusal engelleri parçalamaya başlayabilir.
Ertelemeyi travma bilgisiyle ele almak, terapi, farkındalık, pratik stratejiler ve sosyal destekten oluşan bütüncül bir karışım gerektirir. Bu bağlantıların anlayışı derinleştikçe, geçmişin gölgelerinden kurtulma ve gelecekte üretkenlik, tatmin ve iyileşme fırsatı büyür.
Ertelemenin köklerini kabul edip onlarla yüzleşerek, bireyler bunu kişisel büyüme ve direnç için bir sıçrama tahtasına dönüştürebilir, daha parlak ve daha güçlü bir geleceğe giden yolun kilidini açabilir.